Atakum bir şehir değildir

 Atakum, tamamıyla ekonomik nedenlerden dolayı oluşmuş bir kolonidir. 

İçerisinde, para amaçlı olmayan, insana bırakılmış neredeyse hiçbir şey yoktur. Hiçbir geniş parka ev sahipliği yapmamaktadır. Kaliteli bir kültür merkezine ne kadar sahip, tartışılır. Bir kent kültürüne veya hafızasına sahip değildir. Tarihinin olmaması, burada yaşamayı en boğucu hale getiren sebeplerden ancak bir tanesi. Yaşamakta olduğu yere dair anıları olan bir yaşlısı, hikayesi olan bir tane binası yok. Tolere edilmesini mümkün kalan yegane unsur olarak sahil şeridi; henüz daha Karadenizli müteahhitler, Türk tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan estetik faciası binalarını, denizin üstüne yapmayı akıl edememiş oldukları için mevcudiyetini sürdürmekte ve insan doğasına sunulan tek kaçış noktası olarak yerel canlılara hizmet vermektedir. Hat boyunca istemeyeceğiniz miktarda kötü mekan mevcuttur. Tamamıyla vasat insan eğlencesi, varlığa hakaret seviyesinde gürültülü ve kalitesiz müzik çalan oluşumlar; bizlere, kafa dinlemek için oturulabilecek tek yer olarak, yaz vakti nemden kış vakti ise korkunç soğuktan dolayı yaşama elverişli olmayan ilçe kumsalını bırakmaktadır. Bu alan içerisindeki kafelerin görece daha sessiz olmalarının tek sebebi, öğrencilerin buralara sığınıyor olmaları. Çünkü yarım asırdır bir üniversiteye sahip olmasına rağmen, çocukcağızları otogardan ilçeye taşıyacak bir tane  düzgün toplu ulaşım sistemi oluşturmak gibi temel bir konunun bile çözülmediği bu idari bölgede, öğrencilere haysiyetli bir öğrenim hayatı şansı kesinlikle verilmemiştir. Özel alan olması gereken kampüsleri, insan çeşitliliği bakımından son derece zengindir. İçerisinde öğrenciler hariç herkesi bulundurarak benzersiz bir öğrenim deneyimi sunmaktadır.  Tespit edebildiğim kadarıyla, bazı kampüs görevlilerinin lavaboları, üniversite dışından insanların nüfuz edemediği tek yerdir. Yeni üniversitenin ulaşımı ise o kadar kötü ki, ilçeler arası ulaşımın belirli alanlarda at ve katır ile yürütülüyor olduğunu duymaya çok açığım. 

Dilerim ki bu koloni, bir gün canlı hayatını tüm haysiyetiyle karşılayarak bir şehre dönüşür.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Örnek ile Tiyatro&Opera&Orkestra Farkı

Library Catalogue (Incomplete, %4)

Allah Ridley Scott’a Bir Daha Tarih Filmi Yaptırmasın!